nalan'la balgattaki kebapçıların birine gelmiştik. sipariş hoş beş derken artık merakıme yenik düşmüştüm.
- benimle bi konuda konuşmak istediğini söylemiştin? dedim soran gözlerle ona bakarak.
bi an duraksadı o esnada yemeklerimiz gelmiş servisin bitmesini bekliyor ve susuyorduk. hala cevap bekliyordum.
+ evet, konuşmak istedim sizinle dedi. bu kızın aniden siz moduna geçmesi ciddi bişeyler konuşacağı imajı çizmişti bende.
-buyrun nalan hanım dedim dalga geçer bir edayla. (eda da güzel isim lan)
+ ofise geldiğimden beri neredeyse bütün erkekler tarafından taciz boyutuna varan tekliflere maruz kaldığımı biliyosunuzdur zaten.
- n'oldu birisi sana kötü bişey mi yaptı?
+ hayır hayır öyle bişey değil dedi. kafasında kurduğu lafı ezberden okuyormuş gibi devam etti. evet, farkındayım güzel dikkat çekici bir kadınım ama bu bazen bir lanet gibi üzerime de yapışıyor. kimseyi sevemeyeceğimi düşünüyorum bazen. aslında seviyorum da ama korkuyorum...
uzun bi sessizlik oldu masada ben hala ayranımı höpürdetmemeye çalışarak yien kim naptı diye düşünüyordum. nalan da konuyu gittikçe karmaşıklaştırdığının farkındaydı sanki. sonra bir süre gözgöze kaldık devam etmek zorunda hissetti kendini.
+ her neyse şimdiye kadar ofiste bir tek sizin tarafınızdan bu tür bişeyle karşılaşmadım.
ulan acaba ben bu kızın güzelliğini sesli mi övmüştüm sabah düşüncesi sararken bedenimi komşunun camını kırmış çocuk utanmasına bürünmüştüm bile. sadece dinliyor müdahale etme hakkını kendimde görmüyordum.
+ önceleri sizin benden üst ünvanda olmanız nedeniyle yaklaşmadığınızı düşündüm, sonra hayatınıza girip çıkan kadınlardan çapkın olduğunuz imajı oluştu ben de ve sizi izlemeye başladım aslında. sonra sizi izledikçe size bağlandığımı farkettim. evet platonik olarak aşık oluyordum sanki...
nalan bunları söylerken açıkçası mal olmuştum. ne diyeceğimi bilmez vaziyette tren görmüş öküz gibi bakıyordum. ulan bize böyle öğretmediler ki amk. bize ancak bir erkeğin platonik olabileceği, bi erkeğin kadının peşinden koşacağı kodlanmıştı noluyo lan.
+ sabahları erken gelmişsem mutlaka biyerde sizinle birlikte asansöre binebilmek için vakit geçirir oldum sonra. geç kaldıysam o sabah bana gülüşünüzle verdiğiniz cesaretten yoksun kalarak geçiyordu günüm. kendimi şimdiye kadar tanımladığım o izmirli güzel kız imajından çıkarıp sapık gibi sizi takip eder olmuştum. odanızdan aldığım resminiz evimde duruyor.
bu konuşma hiç bitmese diye geçiriyordum içimden. biterse benim konuşmam gerekecekti çünkü...
sahi bu durumda ne denir ki?...
Blog Arşivi
-
▼
2014
(46)
-
▼
Eylül
(37)
- Yağmurda ağlayan kadın(17)
- Eskişehirde üniversite kazanan bir kızın hikayesi(5)
- Yağmurda ağlayan kadın(24)
- Yağmurda ağlayan kadın(23)
- Yağmurda ağlayan kadın(16)
- incir reçeli 2 Fragman
- Yağmurda ağlayan kadın(15)
- Eskişehirde üniversite kazanan bir kızın hikayesi(4)
- Eskişehirde üniversite kazanan bir kızın hikayesi(3)
- Eskişehirde üniversite kazanan bir kızın hikayesi(2)
- Eskişehirde üniversite kazanan bir kızın hikayesi(1)
- Yağmurda ağlayan kadın(14)
- Yağmurda ağlayan kadın (13)
- Yağmurda ağlayan kadın(12)
- Yağmurda ağlayan kadın(11)
- Yağmurda ağlayan kadın(10)
- Yağmurda ağlayan kadın(9)
- Yağmurda ağlayan kadın(8)
- Yağmurda ağlayan kadın(7)
- Yağmurda ağlayan kadın(6)
- Yağmurda ağlayan kadın(5)
- Yağmurda ağlayan kadın(4)
- Yağmurda ağlayan kadın(3)
- Yağmurda ağlayan kadın(2)
- Yağmurda ağlayan kadın. (1)
- Ağaçlar ve Önemi
- Bilinen İlk Filozoflar ve Neleri savundukları ;
- Vücudumuzun Biyolojik Olarak 24 Saati (mutlaka oku...
- Şarap Kültürü
- Paranızı almayı unutmayın...
- Egomuzdan bağımsız hiçbirşey yap(a)mıyoruz.(2)
- Egomuzdan bağımsız hiçbirşey yap(a)mıyoruz.(1)
- Freelance çalışma olayına bakalım.
- C++ baştan sona (özet)
- Matematik de zorlanan arkadaşlar buyrun.
- Seviyorum bu starbuck 'ı
- Hayatı Narkozlu Yaşama
-
▼
Eylül
(37)
Etiketler

evdeki kadına noldu usta davamını bekliyorum .
YanıtlaSil